Enfâl suresi 24. ayeti: “Ey iman edenler! Sizi hayat verecek şeylere çağırdıklarında Allah ve resulünün çağrısına uyun ve şüphesiz bilin ki, Allah kişi ile kalbinin arasına girer. Unutmayın ki, O’nun huzuruna götürüleceksiniz.”
Bu ayet bize yaşamdan üç mücevher, aşk ve ümit hediye ediyor: İlki Peygamber Efendimiz’in daveti. Ölümden yaşama bir çağrıdır. Peygamber’in davetine icabet edenler için iman yeni bir hayattır. Kim canlanıp yeni bir ruh bulmak istemez ki? Yani hayvani bir mertebe olan dünyevi yaşamdan insanlık hali olan güzellik, hikmet ve iyilik makamına.
İkincisi Allah’ın insan kalbi ile arasında durduğunu söyler. İnsanın şuuru, aklı ve duyguları kastedilmektedir. Allah bize bizden daha yakındır. Eğer insan nefsinden kurtulmak ve musibetinden emin olmak isterse, Allah’tan başkası onunla arasına giremez.
Allah’ın insan ile kalbi arasına girmesinde gizli olan bir diğer ince nokta da, kişinin kendisini görmeden önce kalbi ile kendisi arasında duran Rabbini görmesidir. Hadid suresi 3. ayeti: “O, evvel ve âhir, zâhir ve bâtındır. O her şeyi bilir.”
Üçüncü mücevher, bir gün Rabbimiz’e döneceğimizin ve hepimizin O’nunla toplanacağımızın müjdesidir. İnsan o günü hatırlayarak o büyük gün için hazırlık yapmalıdır.
Hüseyin Muhyiddin İlahi Kumşei’nin “365 gün Kur’an ile sohbet” kitabından alıntıdır.
4115208