Allah'ın incire ve zeytine yemin etmesinin hikmeti

Kur’an-ı Kerim’de üzerine yemin edilen unsurlar çok yönlü değerlendirilirse, algılama-bakış açımızda yeni idraklerin açılmasına vesile olurlar.

Dikkatle tefekkür edildiğinde üzerine yemin edilen yıldız, meyve,vakit yada mekanlar çok özel seçilmiş kavramlardır.Onların zahiri anlamlarından öte,değişik manaları yüklenmiş olduğunu bazen hayretle,hayranlıkla müşahede ederiz.

İncir anlamına gelen "tîn" kelimesi Kur’an-ı Kerim’de bir kez Tîn Suresi’nde geçmektedir: “Yemin olsun incire ve zeytine;  Sînâ dağına; Ve şu güvenli beldeye!” (Tîn suresi, 1-2-3)

Buradaki “incir ve zeytin” ile aslında ne kastedildiği konusunda farklı görüşler var. Müfessirlerin surenin ilk ayetleri için iki görüşü vardır.

İlk olarak Tîn suresinin ilk ayetine teveccühle beyan edilen dört bölüme göre, ilk iki yemin (Tîn ve zeytin ) ile sonraki iki yemin (Sîna dâğı ve güvenli belde) arasında bir ilişki olduğu söylenmektedir. Bu sebeple ‘tîn’ ve ‘zeytin’ özel yer isimleri olarak zikredilmiştir.

Sînâ Dağı, Hz. Musa’nın (a.s) Mısır’dan döndükten sonra Allah ile konuşmaya başladığı ve peygamber olarak görevlendirildiği yerdir. ‘Güvenli belde’ yani Mekke’dir. İbrahim (a.s) ve oğlu İsmail (a.s) Kabe’nin inşaatını bitirince İbrahim (a.s) şöyle dua etti: “Rabbim! Bu şehri güvenli kıl, beni ve çocuklarımı putlara tapmaktan uzak tut!” (İbrahim suresi, 35. ayet)

Bu görüşe göre ‘Tîn’ ve ‘Zeytin’ kelimeleri, Hicaz’ın (bugünkü Arabistan’da bir toprak) Filistin’in kuzeyindeki yerleri ifade eder. Bu iki bölge birçok ilâhi peygamberin doğum yeri ve yetiştiği yer olmuştur.

İkinci görüş, ‘Tîn’ ve ‘Zeytin’ kelimelerinin  gerçek anlamlarının bir çeşit yiyecek anlamında olduğudur. Eğer öyleyse ‘Sînâ dağı’ ve ‘güvenli belde’ kelimeleriyle nasıl ilişkinlendirmeliyiz?

Müfessirler bu konuda Tîn suresinin ilk iki yemininin bedenin gıdası olması ve diğer iki yemin ise insanın nefsi ve ruhu ile ilgili olduğunu söylemişlerdir.

Tîn suresinin 4. ayetine teveccüh edilim: “Şüphesiz biz insanı en güzel biçimde yaratmışızdır.”

İnsan hem bedenen hem ruhen en güzel en dengeli şekilde yaratılmıştır.