Bir kimse "Elhamdülillahi Rabbil-Alemin" kelimesini söylerse, Rabbine şükretme hakkını yerine getirmiş olur. Şükür Allah’ın nimetlerine şükretmenin yanısıra aynı zamanda beden uzuvlarını Allah’ın emrettiği şekilde kullanmak için Allah'ın haram kıldığı şeylerden kaçınmaktır. Allah’a şükrün artması ilâhî nimetleri artırır: "Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım." (İbrâhim suresi, 7) Ayrıca Allah’a şükretmek, hayatta güvenliği ve maneviyatı arttırır.
“Elhamdülillahi Rabbil-Alemin” cümlesiyle başlayan Hamd Suresi’nde, Allah'ın ismine güvenerek ve O’na tevekkül ettikten ve O'ndan yardım diledikten sonra, Rabbin hamd ve övgüsü vurgulanmaktadır. Çünkü Allah'ın ismi ve Rabbine hamd ile başlayan söz ve fiillerde insan bencillik ve günahtan etkilenmez.
Allah’a şükretmenin yanında Allah’ın kullarına şükretmek de nimetlerin artmasına vesile olur. Çünkü insanlara ve Allah’ın kullarına şükretmek kibir, gurur ve kendini beğenmeyi ortadan kaldırır. Böylece Allah ile insan arasındaki ilişki daha mükemmel hale gelir. Hem dünyayı yaratana hem de Allah'ın yarattıklarına şükreder.
Allah şükredenlere en yüksek makamı verir. Bu konu Yûnus suresi 10. ayetinde şöyle anlatılmaktadır: "Orada onların duaları, "Sen bütün noksan sıfatlardan uzaksın Allahım!"; karşılıklı iyi dilekleri de "selâm" şeklinde olacaktır. Duaları da, "Âlemlerin rabbi olan Allah’a hamdolsun" diyerek son bulur."
3979976