Allah ile mülâkat; hayatın acılarının sonu

İnsanın bu dünya hayatında yaşadığı pek çok acı ve zorluk, Allah'a kavuşmaya vesile olur ve bu zorluklardan sonra insanı kurtuluş beklemektedir.

İnsan doğduğu andan itibaren her türlü zarar ve ıstıraba maruz kalır ve sürekli tehlike altındadır. Hayatının başında ve sonunda, yani doğum ve ölümünde seçme kabiliyeti yoktur. Ancak bu iki olay arasında, hayatını yönlendirme yetkisine sahip olduğu ömür boyu sürecek bir yolu vardır. Kehf suresi 29. ayetinde şöyle buyruluyor:  Ve deki: Gerçek rabbinizden gelendir. Artık dileyen iman etsin dileyen inkâr etsin. Biz , zalimler için alevleri kendilerini çepçevre kuşatan bir ateş hazırladık (susuzluktan) imdat dileyecek olsalar buna, erimiş maden gibi yüzleri haşlayan bir su ile cevap verilir. Ne fena bir içecek ve nekötü bir barınak!

Kendisi için hedefler ve planlar belirleyebilir. İnsan, amaçlarına ulaşmak için sürekli çabalar ve her zorluğa katlanır. Ama insanın başka seçeneği yok mu?

İnşikak suresi 6. Ayeti: Ey insan ! Sen Rabbine doğru büyük bir çaba içindesin ; sonunda kuşkusuz O’na kavuşacaksın da.

Kur’an'ın bu ayeti, insanın politikasını ana hatlarıyla belirtmekte ve dünya hayatında çektiği birçok acı ve zorluğun Allah'a kavuşmaya vesile olduğunu hatırlatıyor.

Nitekim Allah, zorluk ve meşakkat yükü altında hüsrana uğrayan insana, sonunda Allah'a kavuşacağını ve hayattaki seçiminin Allah'a kavuşmasının niteliğini etkileyeceğini garanti ve ilan etmiştir:

Talâk suresi 7. ayeti: Varlıklı olan varlığından harcasın, rızkı daralmış bulunan da Allah’ın kendisine verdiği kadarından harcasın. Allah kimseyi kendi verdiğinden fazlasıyla yükümlü tutmaz. Allah bir güçlüğün ardından bir kolaylık sağlayacaktır.

Muhsin Kıraati Nur tefsirinde ayetin bazı mesajlarını dile getirmiştir.

-İnsan Allah’a doğru ilerliyor. Onlar başlarına bir musibet geldiğinde, ‘’Doğrusu biz Allah’a aidiz ve kuşkusuz O’na döneceğiz’’ derler.

- İnsan, Allah’a giden yolda sayısız zorlukla karşılaşır.

- Allah tarihte ve toplumda herkesin uyduğu sabit yasalar koymuştur. Duramazlar, geri dönemezler, başka yöne gidemezler.

- İnsan hareketinin sonu Allah’a ulaşmaktır.

Burada Rab'be kavuşmanın tefsiri, ister kıyâmet günü sahnesine kavuşmaya, isterse onun mükâfat ve cezasına kavuşmaya işaret etsin, bu azabın o güne kadar devam edeceğini ve bu dünyanın dosyasının kapanmasıyla sona ereceğini gösterir. Ve insan, Allah'ını temiz bir amel ile karşılamalıdır. Ve acısız bir rahatlık ancak ahirette elde edilebilir.