Japonya’da Müslüman kadınların sosyal ve mesleki zorlukları
Amust’un haberine göre, Japon anayasası din özgürlüğünü kabul etsede özellikle Müslüman kadınlar bir çok zorlukla karşılaşıyor.
Junko Hayaşi 36 yaşında olup Tokyo’da yaşıyor. Stajyer avukat olan kadına geçen yıl Japonya Hukuk Eğitimi ve Araştırma Enstitüsü’nün boş bir odasında namaz kılmasına izin verildi. Bu ilk kez olan birşeydi.
2002 sonbaharında o zamanlar üniversite öğrencisi olan Hayaşi bir iş başvurusunda bulundu. Müdürü ona “Değerlendirmede yüksek puan aldın. Ancak eşarp takmaya devam etmeniz şirket kurallarımızı ihlal edebilir.” dedi.
Hayaşi Amerika’da eğitim alırken İslam dini ile müşerref oldu. 2001’de eve döndüğünde ailesi hiçbir şey söylemedi ama o yıl ABD’ye yapılan 11 Eylül terör saldırıları bakış açılarını değiştirdi. Ona islamı terk etmesini çünkü iş bulamayacağını ve evlenemeyeceğini söylediler.
Hayaşi pes etmeyerek iş başvurularında başörtülü resimlerini kullandı. Müslüman ülkelerle iş yapan, enerji ve denizcilik alanında faaliyet gösteren 40’a yakın şirkete özgeçmiş gönderdi. Ancak yalnızca birkaç şirket onu görüşmeye davet etti ve herhangi bir iş teklifi almadı.
Ulusal baro sınavını geçmeden Hayaşi önce evde ailesi tarafından yönetilen bir şirkette çalıştı. Bir yandan da insani destek faaliyetlerinde bulunan kar amacı gütmeyen bir kuruluşa yardım etti.
Baro sınavının yapılacağı gün görevlilerin başörtüsünü kontrol ettiğini ve bunun kendisini üzdüğünü belirten Hayaşi “Bir avukat olarak günlük faaliyetlerim aracılığıyla çevremdeki İslam anlayışını yavaş yavaş güçlendirmek istiyorum.” diye konuştu.
Kültür İşleri Dairesi'nin raporuna göre, 2013 yılı sonu itibarıyla Japonya’da Müslüman nüfusunun yaklaşık 230 bin kişi olduğu tahmin ediliyor. Ülkede yaklaşık 91,3 milyon kişi Şinto’yu, 2,9 milyon kişi Hristiyanlığı ve 9,1 milyon kişi diğer dinleri takip ediyor.
Bazı haberlere göre İsrail rejiminin Gazze’ye yönelik saldırısının başladığı 7 Ekim 2023’ten bu yana Japonya’da Müslüman karşıtlığı arttı.
4211769
En çok konuşulan başlıklar 